Kılcal Damar Tedavisi Nedir? Nasıl Yapılır?
Kılcal damar tedavisi sayesinde bireylerde hem tıbbi hem de kozmetik açıdan rahatsızlığa sebep olan anormal kılcal damar görünümleri giderilir. Böylece, hastalığın daha ileri boyutlara gelmesinin de önüne geçilir. Kılcal damar tedavisi hakkında daha ayrıntılı bilgi için yazının devamını okuyabilirsiniz.
Kılcal Damar Tedavisi Nedir?
Kılcal damar tedavisi ile vücudun çeşitli kısımlarında ortaya çıkan belirgin kılcal damar ve varis görünümünün iyileştirilmesi hedeflenir. Tedavi sayesinde, henüz erken evrelerde saptanan damarlar düzeltilerek varis ve ülser gelişimi önlenir. Bu nedenle, tedavinin mümkün olduğu kadar erken evrede yapılması önemlidir.
Kılcal damar tedavisi, hem kadınlarda hem de erkeklerde farklı etkenlere bağlı olarak meydana gelen ve kozmetik açıdan soruna yol açan anormal damar yapılarına etki eder. Bu işlem ile yüz, gövde, kol ve bacak gibi vücudun farklı kısımlarında oluşan kılcal damar görünümleri uygun şekilde tedavi edilebilirler.
Kılcal Damar Nedir?
Dolaşım sistemi içerisinde bulunan kanın vücuttaki tüm dokulara ulaştırılabilmesi damarlar yoluyla mümkündür. Kılcal damarlar ise, dokular içerisinde ağ şeklinde bir yerleşime sahip olup tüm hücrelerin yeterli miktarda kanlanmasında görevlidirler. Normalde dışarıdan görünmeyen bu damarlar, çeşitli faktörler sebebiyle genişleyerek belirginleşirler.
Sıcak-soğuk değişimi veya egzersiz gibi doğal etkenlerle belirgin görünüm kazanan kılcal damarları, normal koşullarda eski hallerine dönerler. Damarların yapısında veya fonksiyonlarında bozulmaya yol açan hastalıklar ise anormal kılcal damar oluşumuna ve kalıcı bir görünüme sebep olurlar. Bu yapılar variköz, örümcek damar veya telenjiektazi gibi farklı şekillerde adlandırılırlar.
Dolaşım problemleri sebebiyle dışarıdan bakıldığında görünür hal kazanan damarlar, temel sağlık problemi devam ettiği ve tedavi edilmediği sürece ilerleyerek varis haline gelirler. Varis evresinde tedavi geciktiğinde ise ülserler meydana gelebilir. Kılcal damar hastalığı ile birlikte gözlenen semptomlar ise aşağıdaki gibidir:
- Cilt üzerinde örümcek ağı benzeri damar görünümü
- Kramp veya zonklayıcı tarzda ağrı
- Huzursuzluk (bacak, kol gibi bölgelerde)
- Yanma hissi (özellikle yüz bölgesinde)
- Uyuşukluk, karıncalanma
- Şişlik
- Ciltte renk değişimi
Kılcal Damarlar Neden Genişler?
Kılcal damarların genişlemesine neden olan birçok farklı etken mevcuttur. Gün içerisinde çevresel koşullara ve bireyin fiziksel aktivitesine bağlı olarak geçici damar genişlemeleri sıklıkla gözlenen ve tamamen normal bir durumdur. Bununla birlikte kılcal damarların kalıcı bir şekilde genişlemesinde bir takım sağlık problemlerinden şüphelenilir.
Variköz damarlar, genel olarak rozasea gibi cilt problemleri yaşayan bireylerde daha yüksek görülme oranına sahiptirler. Açık cilt tonu ve diğer genetik faktörler de telenjiektazi ve variköz damar gelişiminde rol oynarlar. Kılcal damar genişlemesine sebep olan diğer nedenler ise şöyledir:
- Hassas ve ince cilt yapısı
- Lupus veya benzeri otoimmün hastalıklar
- Radyasyon maruziyeti
- Hematolojik rahatsızlıklar
- Güneş ışığına uzun süreli maruz kalma
- Doğum kontrol hapları ve diğer hormonal ilaçlar
- Yaşlılık ve genetik faktörler
- Kortizon tedavisi
Kimler Tedavi İçin Uygundur?
Kılcal damar tedavisi, yukarıda yer alan etkenlere bağlı olarak yüz, kol, bacak ve gövde gibi farklı vücut bölgelerinde variköz kılcal damar ve telenjiektazi yapılarına sahip bireyler için uygun bir yöntemdir. Hem kozmetik hem de tıbbi açıdan olumsuz etkileri bulunan anormal kılcal damar yapılarının giderilmesi amacıyla uygun teknikler kullanılarak tedavi uygulanması önerilir.
Tedavi ile birey açısından hoş karşılanılan estetik bir görünümün kazandırılmasının yanı sıra genişleyen kılcal damarlar sebebiyle ortaya çıkan rahatsız edici semptomlar da iyileştirilir. Kılcal damar tedavisi yaptırmayı düşünüyorsanız, bu alanda uzman bir hekime danışmalısınız. Doktorunuz, gerekli muayene ve tetkikler neticesinde sizin için uygun tedavi yöntemini belirler.
Kılcal damar tedavisi için uygunluğun değerlendirilmesi sırasında aşağıdaki faktörler göz önünde bulundurulur:
- Kılcal damar görünümüne sebep olan temel hastalık ve derecesi
- Kullanılan ilaçlar
- Genel sağlık durumu ve ek hastalıklar
- Tedaviye uyum
Variköz Damar Tedavisi Kimlere Uygulanmaz?
Kılcal damar tedavisinin uygulanması için bireyin genel sağlık durumuna dikkat edilir. Bu nedenle herhangi bir hastalık atağı geçiren veya kronik rahatsızlığa sahip bireylerde şikayetlerin tamamen geçmesi ya da kontrol altına alınması beklenir. Kılcal damar tedavisinin uygulanmadığı durumlar ise aşağıdaki biçimde özetlenebilir:
- Epilepsi hastalığı
- Gebelik
- Sedef hastalığı gibi dermatolojik hastalıkların şiddetli tabloları
- Kalp rahatsızlıkları
- Tedaviye uyumu güçleştiren psikolojik rahatsızlıklar
Bireyler, kılcal damar şikayeti üzerine hekime başvurduklarında ultrason ve bazı kan tetkikleri istenerek detaylı incelemeler gerçekleştirilir. Tetkikler sonucunda bireyin kılcal damar problemi net bir şekilde tanınarak uygun tedavi prosedürü seçilir.
Yalnızca görünür kılcal damar bulunan ve henüz varis formu almayan durumlarda lazer tedavisi önerilir. Bununla birlikte, varis evresine gelen veya ülser gözlenen klinik türlerde ise farklı tedavi yöntemleri öncelikle tercih edilir. Hekiminiz, genel sağlık durumunuza ve aktif şikayetlerinize göre sizi uygun tedavi seçenekleri konusunda yönlendirir.
Kılcal Damar Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kılcal damar tedavisi, damarlardaki aktif hastalığın şiddetine ve evresine göre farklı yöntemler kullanılarak gerçekleştirilir. Doktorunuz, kılcal damar tedavisi nasıl yapılır gibi süreç hakkında merak ettiğiniz tüm konularda sizi detaylı şekilde bilgilendirir. Kılcal damar tedavi teknikleri ise şunlardır:
- Kompresyon çorapları: Hafif düzeydeki durumlarda veya temel tedaviye destek amacıyla verilen tedavi türüdür. Toplumda varis çorabı olarak da bilinir. Normal kan akımının bozulduğu damarlarda göllenmenin önlenmesinde etkilidir.
- Skleroterapi: Kılcal damar görünümünün giderilmesi, varis ve ülser gelişiminin önlenmesi, semptomların hafifletilmesi gibi birçok tedavi etkisinin elde edilmesi amacıyla uygulanır. Özel bir kimyasal karışım, doktor tarafından doğrudan damar içerisine enjekte edilir. Damar içerisine gönderilen bu karışım, birkaç hafta içerisinde hedeflenen damar görünümünü ortadan kaldırır.
- Damar içi lazer ablasyon tedavisi: Damar içerisine girebilen küçük bir lazer aygıtı kullanılarak gerçekleştirilen yöntemdir. Bu teknikte, kimyasal bir madde yerine doğrudan lazer ışığı kullanılarak problemli damar yapısı düzeltilir. Tüm prosedür lokal anestezi altında gerçekleştirildiğinden herhangi bir ağrı oluşmaz.
- Radyofrekans oklüzyon tekniği: Lazer tedavisine benzer bir mekanizma mantığına sahiptir. Damar içerisinde ilerletilen özel bir kateter yardımıyla, hedeflenen bölgeye radyofrekans dalgaları gönderilir. Bu dalgaların ortaya çıkardığı enerji sayesinde ise hasarlı bölge düzeltilir.
- Cerrahi tedavi: Genellikle diğer tedavi yöntemleriyle etkili sonuç alınmayan ileri düzey olgularda tercih edilir. Endoskopik yöntemler kullanılarak veya doğrudan gerçekleştirilir. Hasarlı damarın bağlanması, belli bir damar parçasının çıkarılması gibi farklı prosedürlere sahiptir. Fakat, cerrahi yöntemler ile tüm damarların çıkarılması mümkün değildir ve bu nedenle diğer tedavi yöntemlerine de başvurulur.
- Yüzeyel lazer ve IPL tedavisi: Güncel olarak sıkça kullanılan etkili tedavi yöntemidir ve gelişmiş teknolojiye sahiptir. Cilt üzerinden gönderilen ışın dalgaları ile hedeflenen bölgedeki kılcal damar görünümü iyileştirilir. Diğer tedavi teknikleri ile beraber kullanımı da mevcuttur.
Tedavi Sonrası Nasıl Bir Etki Gözlenir?
Damar içerisinden hedef bölgeye ulaşılan skleroterapi, lazer ablasyon ve radyofrekans oklüzyon gibi tekniklerde hasarlı damar çeperi parçalanarak lezyonlar ortadan kaldırılır. Bu amaçla skleroterapi yönteminde kimyasal ajanlar kullanılırken, ablasyon tekniğinde lazer ve oklüzyon yönteminde ise radyofrekans dalgaları tercih edilir.
Skleroterapi sırasında hasarlı damara direkt kimyasal etki mevcut iken, lazer ve radyofrekans yöntemlerinde ise kullanılan dalgaların sahip olduğu enerji sayesinde hedef bölgede ısı artışıyla tedavi sağlanır. Lazerler kılcal damarın içerisinde yaydıkları enerji ile hasarlı bölgeyi iyileştirirler.
Cerrahi tedavide, hasarlı damarlar ve kılcal yapılar bağlanırlar ya da kesit halinde doğrudan çıkartılırlar. Yüzeyel lazer ve IPL tedavileri ise, deri üzerinden uygulanmaları ve cilt yüzeyinde hasar oluşturmadan yalnızca damarı hedeflemeleri nedeniyle ön plandadırlar.
Kılcal Damar Tedavisinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kılcal damar tedavisinde başarılı bir sonuç edilmesi için bireyler tarafından dikkat edilmesi gereken bazı unsurlar mevcuttur. Bu unsurlar ise şu şekilde özetlenebilir:
- Herhangi bir sağlık problemi nedeniyle kullanmanız gereken ilaçlar bulunuyorsa, bunları tedavi öncesinde doktorunuza danışmanız önerilir. Kan sulandırıcı özelliğe sahip bazı ilaçlar, tedavinin işleyişini olumsuz yönde etkileyebildiklerinden ötürü kullanımları doktor kontrolünde düzenlenmelidir.
- Tedavisi döneminde güneş ışığına maruz kalmaktan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Bu nedenle doktorunuz tarafından tavsiye edilen güneş koruyucuları uygun şekilde kullanmalısınız.
- Kılcal damar rahatsızlığına sebep olan problemlerin giderilmesinde günlük alışkanlıklar önemli bir konuma sahiptirler. Uzun süreli ayakta kalınan veya oturulan durumlardan kaçınılarak, fiziksel aktiviteye özen gösterilmelidir. Sürekli topuklu ayakkabı giyilmesi yerine baldır kaslarındaki stresi azaltan uygun yükseklikteki ayakkabılar tercih edilmelidir.
- Rozasea gibi cilt hastalıkları ile diyabet gibi kronik rahatsızlıklar, kontrolsüz tedavi durumunda çeşitli damar problemleri açısından risklidirler. Bu nedenle, herhangi bir kronik hastalığa sahipseniz hekiminize danışarak tedavilerinizi aksatmamanız önemlidir.
- Kılcal damar tedavisi alan bireylerin sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklardan kaçınarak sağlıklı günlük rutin oluşturmaları tavsiye edilir.
- Tedavi sonrasında doktor kontrollerinizi aksatmamanız gerekir. Bu süreçte semptomlarınızda meydana gelen iyileşmeler hakkında doktorunuzu bilgilendirmeniz önem taşır. Tedavi sonrasında dikkatli olunması gereken tüm konular hakkında da aynı zamanda doktorunuza danışarak hareket etmelisiniz.
Variköz Damar Tedavisinin Yan Etkileri Nelerdir?
Kılcal damar tedavisi, uygun kişilerde doğru teknikler kullanılarak gerçekleştirildiğinde güvenli bir prosedüre sahiptir. Her tıbbi teknik, düşük ihtimal olmak üzere bir takım yan etkilere sahiptir. Skleroterapi uygulanan durumlarda, genellikle işlem sırasında ciltte hafif batma hissi gözlenebilir. Bunun sebebi, tedavi sırasında hedef damarlara iğne ile girilerek ilaç enjekte edilmesidir.
Damar içi lazer ablasyon yönteminde ise nadiren enfeksiyon, damar inflamasyonu, sinirsel hassasiyet gibi kısa süreli geçici yan etkiler oluşabilir. IPL ve lazerle kılcal damar tedavisi ise diğer teknikler ile kıyaslandığında girişimsel olmamaları ve nadir yan etkileri nedeniyle avantajlı ve gelişmiş yöntemlerdir.
Kılcal damar tedavisinden sonra geçici olarak şişlik ve kızarıklık gibi renk değişimleri gözlenebilir. Doktorunuz, olası yan etkilerin önlenmesi amacıyla tedavi sonrasında bir süreliğine kompresyon çorabı veya reçeteli ilaçlardan yararlanmanızı önerir.
Kılcal Damar Tedavisi Kaç Seans Sürer?
Kılcal damar tedavisi öncesinde, doktorunuz tarafından şikayetleriniz detaylı bir şekilde değerlendirilerek sizin için uygun program oluşturulur. Probleme sebep olan damarların konumu, sayısı, genişliği gibi faktörler tedavi yönteminin ve seans sayısının belirlenmesinde göz önünde bulundurulan temel unsurlardır. Bununla birlikte bireyin yaşı, tedaviden beklentisi, genel sağlık durumu gibi etkenler de tedavinin planlanması aşamasında öneme sahiptirler.
En sık tercih edilen yöntemlerden olan IPL ve yüzeyel lazer tedavileri, genellikle 6 haftalık aralıklarla uygulanan seansları kapsarlar. Bu süreç içerisinde, seans sırasında uygulanan doz ve bireyin tedaviye yanıtı gibi etmenler neticesinde ek seansların gerekip gerekmediği konusundaki karar, doktorun tavsiyeleri doğrultusunda verilir.
Tedavi Sonucu Ne Zaman Görülür?
Kılcal damar tedavisi ile kalıcı sonuçların görülme süresi, damarların yapısına ve tedavi yöntemine göre değişkenlik gösterir. Örneğin, skleroterapi yönteminde küçük çaplı damarlarda ortalama 3-6 hafta içerisinde belirgin iyileşme gözlenirken, daha geniş çaplı damarlarda ise bu süre 6 aya kadar uzar.
Ameliyat ile kılcal damar tedavisinde ortalama 1-2 haftalık iyileşme dönemi gerekir. Lazer ve IPL tedavilerinde ise seanslar ile birlikte kademeli olarak iyileşme görülür. Küçük alanda veya noktasal tarzdaki damar kaynaklı kızarıklıklarda tek seans sonrasında düzelme olurken, daha geniş kılcal damar problemlerinde ise aralıklı olarak uygulanan seanslar gerekir.
Doktorunuz, kılcal damar tedavisinden sonra ne kadar süre içerisinde iyileşme beklendiği konusunda kişisel özelliklerinizi göz önünde bulundurarak net bir şekilde sizi bilgilendirir.
Kılcal Damar Tedavisi Fiyatları
Kılcal damar tedavisi fiyatlarında seans sayısı, uygulanan yöntem, tedavinin uygulandığı merkez gibi faktörler sebebiyle değişkenlik mevcuttur. Bu nedenle, tedavi öncesinde yapılması gereken tüm prosedürler ve fiyat bilgileri mutlaka araştırılmalıdır. Ek olarak, tedavi masraflarının sigorta güvenceniz ile kapsanıp kapsanmadığı konusunda da ön bilgi almanız önerilir.
Kliniğimizde deneyimli doktorlarımız tarafından uygulanan Kılcal Damar Tedavisi, Seans Ücreti: 1000 TL – 3000 TL aralığındadır. Size özel sunacağımız paket fiyatlardan yararlanmak ve kampanyalar hakkında bilgi almak için lütfen bizimle iletişime geçiniz. Bizlere +90 555 104 56 60 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz. Detaylı vaka görmek için instagram ve youtube adreslerimizden bizi takip edebilirsiniz.